“SOSYAL MEDYA MUTLULUK ÖĞÜTÜYOR”
Gün geçtikçe insanların birer sosyal medya bağımlılarına dönüştüğüne vurgu yapan Psikiyatri Uzmanı Demirci, “Dünyanın diğer ucundaki insanların neler yaptıklarını anında öğrenebiliyoruz. Farklı yaşam şekilleri, koşulları artık elimizin altında. Sahip olmak isteyip olamadıklarımıza sahip olanları görebiliyoruz. Bazen imreniyor, bazen tiksiniyor, bazen öfkelenip, bazen kıskanabiliyoruz. İnsan doğası gereği bencil bir yapıya sahiptir. Her şeyi ilk olarak kendisi için ister. Bizden daha iyi durumda olanları sevebilmek yerine neden aynı veya daha iyi durumda olamadığımız için üzülür veya kıskanırız. Sosyal medya sayesinde bu üzüntüler ve kıskançlıklar artık her an elimizin altında. Kendimizi üzmek için en kısa ve kolay yol. Keyifli bir anı bozabilecek en kestirme araç artık ellerimizin arasında. Keyifli bir tatil yapmak ve dinlenmek için gittiğimiz bir yerde, mutlu olmak yerine sosyal medyadan arkadaşlarımızın daha iyi yerlere gittiğini görerek acı çekebiliyoruz. Sosyal Medyayı‘ mutluluk öğütücü’ olarak adlandırmak yanlış olmaz” dedi.
“SOSYAL MEDYAYA GÖRE HERKES MUTLU”
Sosyal medya hesaplarında insanların kötü anlarını paylaştıklarına pek tanık olmayız diyen İstanbul Gelişim Üniversitesi (İGÜ) Psikiyatri Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Onur Okan Demirci, “Sosyal medyaya baktığımızda herkes mutlu, herkes muhteşem görünür. Eğer bu doğru ise dünyanın en mutlu insanları sosyal medya kullananlar diyebilmemiz gerekir. Eğer ki biz, başkalarının hesaplarını görüp mutsuz olabiliyorsak bizim hesabımızdaki paylaşımlar gerçek değil demektir. Bizim ki gerçek değilse, başkalarınınkinin de gerçek olmama ihtimali vardır. Ben buradaki paylaşımlara ‘inadına daha iyi görünme çabası’ diyorum. Sosyal medya uygulamalarında paylaştıklarımız aslında insanların aynaya baktıklarında kendilerini görmek istedikleri halleridir. Bunu da ‘ayna yansıması’ olarak adlandırıyorum. Aynanın özelliğine göre yansımamız değişir. Aynanın özelliğine göre daha zayıf, daha uzun, daha mutlu görünebiliriz” ifadelerini kullandı.
“SOSYAL MEDYADAKİ REKABET HIRSI İLİŞKİLERE ZARAR VERİYOR”
Tıpkı alkol veya uyuşturucu maddeyi bırakmaya çalışan biri gibi, insanların sosyal medya yoksunluğu krizleri, yaşadığını ifade eden Psikiyatri Uzmanı Demirci, "Stresli iş ortamından uzaklaşabilmek için, ilişkimizde tartıştığımız anlardan kaçabilmek için, sosyal medyaya sığınır hale geldik. Neredeyse tek iletişim aracımız haline geldi. Doğal olarak ilişkileri ayakta tutan en önemli parça olan ‘iletişim’ konusunu sosyal medya sayesinde kendi ellerimizle yok etmeye başladık. İletişim yokluğunun ayrılık ve boşanma ile sonuçlanması elbette şaşılacak bir son olmayacaktır. Yakın bir gelecekte, her geçen gün yeni sosyal medya platformu oluşumlarının artması ile doğru orantılı olarak boşanma oranlarının giderek artacak olması kaçınılmazdır. Günümüzde artık ilişkilerin kalite değerlendirmesi diğer sosyal medya hesaplarındaki ilişkilerin görüntüsü ile kıyaslanır hale geldi. Kıyas rekabet getirir, rekabet hırs getirir, hırs bir ilişkiye zarar veren bir virüs haline gelir" diye konuştu.
“KIYASLAMALARDAN KAÇININ”
Bireylerin sosyal medyada geçirdikleri zamana mutlaka kısıtlama getirmeleri gerektiği belirten Demirci, “Sosyal medya kötüdür, kesinlikle olmamalıdır demiyorum, sadece bunun dozunu ayarlamamız gerektiğini söylüyorum. Çiftler birbirlerine sosyal medya dışında daha fazla zaman ayırmalılar ve en önemlisi, bir virüs haline gelebilecek olan kıyaslamalardan mutlaka kaçınmalılar. Herkesin mutlu ve mutsuz anları vardır, sosyal medya ise çoğunlukla mutlu anlar veya mutsuz anların gizlenmesi için mutluluk yanılsaması ile donatılmış bir aynadır, bunu aklınızdan çıkarmayın. Bunun aşılamadığı durumlarda ise bireysel veya çift olarak mutlaka bir uzman tarafından destek alınması gereklidir. Aksi halde sonlanan ilişkilerden sonra, başlayacak yeni ilişkilerde de aynı sonuç kaçınılmaz olacaktır. Günümüzde bu tür durumlara özgü alanlarda çalışan evlilik, aile ve çift terapistleri bulunmaktadır. Bunun dışında bu konularla ilgili düzenlenen eğitim ve seminerlere katılmak oldukça faydalı olabilecektir" dedi.
SON SÖZ:’’ DIŞTAN BAKTIM YEŞİL TÜRBE, İÇİNE GİRDİM ESTAĞFUR TÖVBE…’’
Yorum yazarak 5 Ocak Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan 5 Ocak Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler 5 Ocak Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı 5 Ocak Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak 5 Ocak Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan 5 Ocak Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler 5 Ocak Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı 5 Ocak Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.