İlk okula başladığımız günleri hatırlarmısınız? İlk okula başladığımız zaman, ailemizden ilk defa ayrıldığımız, heyecan dolu günlerdi. Bizi tek başına bırakmazlar, mutlak surette, ya anne, ya baba, ya da ailenin varsa ağabey, abla gibi büyükleri, elimizden tutar götürürdü.Öğretmenimiz bizleri olanca gücüyle, içten, sevimli, cana yakın ve güler yüzle karşılar, yabancılık çekmememizi sağlamaya çalışırdı. İlk öğretilerden biri; sabah okula geldiğimizde sıra olup, öğretmenlerimizin eşliğinde verilen komutla, avazımız çıkıncaya kadar bağırır, ‘ANDIMIZI’ okumaktı. Hayatımızda bizlere verilmek istenen bir mesaj vardı; ‘’Türküm Doğruyum Çalışkanım, Yasam Küçükleri Korumak, Büyükleri Saymak, Yurdumu Ulusumu Özümden Çok Sevmek, Ülküm Yükselmek İleri Gitmektir. Varlığım Türk Varlığına Armağan Olsun.
Çocuk yaşta bu duygularla okula gider, aynı duyguları bir sonraki gün tekrar yaşamak için heyecan duyardık. Çocuk yaş dediğim; 7 yaşında başladık. Biz bu öyküyü dile getirip her gün, TÜRK kelimesinden haz duyardık. Türk olmaktan hep gurur duyduk. Bu hissiyatımızın etki ettikleri heyecanla her Pazartesi günü haftaya başlarken İstiklâl Marşımızı söyledik.
Bu marşı dile getirirken tüylerimiz diken diken olur, kimi zaman gözlerimizden yaş gelirdi. Hele 10 Kasım törenlerinde de Atamızı andığımız törende gözyaşlarımızahakim olamaz, hüngür hüngür ağlardık… Onu görmek, onu dinlemek çok isterdim. Ne yazık ki, ben doğmadan yıllar önce vefat etmişti. Onu ancak eserlerinden, hakkında yazılan binlerce cilt kitaplardan, ülkemize kazandırdıklarından ve yaptıklarından, dış ülkelerin, Başbakan, Cumhurbaşkanı ve Büyük Komutanlarının ve daha birçok ileri gelenlerinin övgü dolu sözlerinden tanımak nasip oldu. Parça parça olmuş, hasta adam diye bilinen bir İmparatorlukta yaşayan toplumu , asırlarca ne için savaştığını bilmeden cepheden cepheye koşan, yüz binlerce evlâdını yitiren Anadolu insanını, yerleşik düzene geçirmeyi hedeflemiş bir büyük insanı, bu gün halâ özlemle anmaktayız.
Kaybolmuş, zedelenmiş bir toplumdan bir ulus devlet çıkarabilmek her baba yiğidin harcı olmasa gerek. Onun sesinden Gençliğe hitabını dinlerken hala duygulanırım. Bir başka devletin vatandaşlarını izlerim zaman zaman . ‘Ben Amerikalıyım’’ der, aslında ya İrlandalıdır, ya Almandır yada İsveçli bir göçmen çocuğudur. Yahut Afrika’dan pamuk tarlaları için getirilmiş zenci bir kölenin bilmem kaçıncı göbekten torunudur. Amma Amerika’nın ulusal marşı çalındığı zaman ayağa kalkar ve sağ elini kalbine götürerek o marşı duyarak söyler. ‘’ Ben Amerikalıyım ‘’ çıkar her zaman ağızlarından. Çünkü, Amerikalı olmak onun için bir aidiyet sevincidir. Amerikalı olmayı içselleştirmiş, bütün benliğiyle benimsemiştir. Kafasında tek bir şey vardır: Amerikalılık ve Amerikan vatandaşı olmak tek idealidir.
Biz ne yaptık? Ya da ne yapıyoruz? Yaratılmış bir Ulus Devletin çocuklar için daha o yaşta Türküm Doğruyum Çalışkanım diye bilinç altına verilen bu söylemleri geçtiğimiz son 15 sene içinde ortadan yok etmeye çalıştık. İrfan ordusu yerine din ordusu teşkil etmeye çalıştık. Sanki bizim baharımız çokmuş gibi Orta Doğu ve Afrika’da bulunan Arap ülkelerine Bahar götürmeye kalktık.
Atamızın;’’ Hakimiyet Kayıtsız Şartsız Milletindir’’ sözünü, değiştirip, hakimiyet, kayıtsız şartsız ümmetindir dedik... Daha Millet kim? Ümmet kim? Bunu bilmeyen bir insan Amerikalı’ının aidiyet duygusundan, Amerikan vatandaşlığına olan bağlılığından ne anlar? Milletle ümmetin anlamını bilmeyen bir kitle ile karşı karşıyayız.
Keza, 2 bin yıldan fazla geçmişe sahip Türk Ordusuna, İslâm ordusu diyen bir zihniyetle karşı karşıyayız. Bizim ordumuz, Türk Milletinin ordusu, ne zamandan beri İslâm’ın ordusu oldu?
Şimdi düşünüyorum; Fransız ordusu Hristiyanlığın ordusu mu? Fransız hükümetinden ya da, yetkililerden böyle bir açıklama duyan var mı? Keza, 21 yüzyılın imparatoru benim, lider ülke benim, dünyanın en güçlü ülkesi benim diyen, Amerika ordusunu nasıl tanımlıyor? Siz hiç Amerikan hükümetinin bu ordu Hristiyanlığın ordusudur dediğine şahit oldunuz mu? Fransa’nın ki; Fransız ordusu, İngiliz’inki İngiliz ordusu, Amerika’nınki Amerikan ordusu diye tanımlanır, ve öylede bilinir. Ordu, ait olduğu ülkenin ordusudur .
Osmanlı döneminde bile İslâm diye, Müslüman diye sahiplenmeye çalıştığımız bir çok ülke bizi ve Osmanlı’daki Halife Makamını benimsemeyip, Osmanlıya karşı düşman ülkelerle işbirliği yapmışken, şimdilerde bize ne oluyor? Anlamak mümkün değil… Bizi yüzyıllardır İslâm’ın lider ülkesi olarak görmeyenlere karşı, bu ne sevgi, bu ne muhabbet? Peygamberin hadislerine kadar Türk düşmanlığı sokanlar, aşılayanlar her zaman mevcut olacak…
Ama biz, Milletimize sahip çıkacak, tarihsel süreçteki dostumuza da, düşmanımıza da temkinli ve tedbirli davranacağız…
Bunun en somut örneği; KIBRIS’tır… 1974’den bu güne, o hayranlık beslediğiniz İslâm ülkeleri ve Arap aleminden bir tek ülke çıkıp ta, Kıbrıs’ı tanımadı, tanıyamadı…
Bunlardan dost olur mu? Kararı siz verin…
SON SÖZ: ‘’ DOST, KARA GÜN İÇİNDİR.’’
Yorum yazarak 5 Ocak Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan 5 Ocak Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler 5 Ocak Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı 5 Ocak Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak 5 Ocak Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan 5 Ocak Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler 5 Ocak Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı 5 Ocak Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.