Çocuk; yaşamın nimeti, ailenin sevinç kaynağı, gönül bağı ve de geleceği.Abdülhak Hamid'in "Çocuğa kim demiş küçük şeydir / Bir çocuk belki en büyük şey'dir" dizeleri, bu gerçeğe parmak basıyor.aile, toplumun temel taşı ulusun güvencesi.İstenen, ailenin bir huzur, mutluluk, dayanışma yuvası olması.
Çocuk, ilk eğitimini, öğretimini aile yuvasında alır.İnanç, örf, adet, terbiye, ahlak, görgü, değer yargıları, kültür burada verilir, kişilik ve karakterin temelleri burada atılır.
Ailede başlayan eğitim, sonra okullarda devam eder.Çocuk, ne kadar iyi yetiştirilirse, ileride o kadar başarılı, kişilikli olacaktır.Tabii, toplum da öyle. O nedenle, çocukların eğitimi çok önem taşır.
Mevlana,"Çocuk; bilgisiz, hilesiz, kuvvetsiz ve güçsüzdür.Yoksa, dert ve bela olurdu", Feridettin Attari de, "Gönlünü çocuğa bağlayıp, gönül tuzağına düştün mü, o senin tatlı, sevimli düşmanın olur" diyorlar ki, her iki görüş de çok doğru ve geçerli,Bunlar, çocuk eğitiminin önemini ortaya koyan isabetli görüşler.
Eğitim insan ve toplumu şekillendirme, kişilik yaratma sanatıdır.M.Gandi'ye göre de,"Gerçek eğitim; insanın kendi kendinden en mükemmeli sağlayabilmesidir".İnsan, eğitimle zalim de olur, vahşi de, mükemmel ve olgun da... Eğitim, süreklidir, disiplin ve de iyi modeller ister.Çocuk, dozu ayarlanmış sevgi, şefkat, hoşgörü ortamında eğitilmeli, terbiye edilmeli.Ne aşırı bir serbestlik, ne de aşırı bir disiplin, korku, ceza, ne de itaatsizliğe sevk edecek tutumlar, davranışlar.En iyisi, şımartmayacak bir sevgi, nefret ettirmeyecek bir disiplin.
Aile bireylerinin erdemleri, iyi davranışları, çocuk için güzel örnekler.Ama tersi yanlış, hatalı ve de zararlı, güven sarsıcı... Aile içinde saygı, barış, huzur varsa, çocuklar da öyle yetişir.Yardımlaşma, acıma, merhamet duyguları aşılanmalı çocuklara.Doğayı, çevreyi, tüm yaratıkları sevme, koruma alışkanlıkları kazandırılmalı.Çevresiyle saygıya dayanan güçlü ilişkiler kurmasına yardım etmeli.Çocuk, erdem, erdemli davranışlar, başarılar gördükçe ve mutluluğu tattıkça, öyle olmaya çalışacaktır.
Tek çocuk bile olsa, ona bağımsız olma, kendini yönetme, sorunlarını, sıkıntılarını çözme şansı tanımalı.Ama, sahip olmadığı nitelikleri, onda varmış ya da üstünmüş gibi gösterme yanlışlığına da düşmemeli.Bir başka yanlışlık, kardeşler arasında fark gözetmek.
Unutmayalım ki, çocuklarımıza bırakacağımız en değerli mirasımız, mal-servet değil, onlara kazandırdığımız iyi ahlak ve terbiyedir.
Kötü alışkanlıklardan uzak tutmak, spora, sanata yöneltmek, kendini ifade fırsatı tanımak, sorularını cevapsız bırakmamak, yetenekleri varsa geliştirmesine yardımcı olmak... Okumayı, araştırmayı, düşünmeyi sevdirmek.Ayrıca, hatalardan, yanılmalardan yılmamayı, azimli, iradeli olmayı öğretmek.
Küçük çocuklar, oyunları da oyuncakları da çok sever.Oyun-oyuncak ve çocuk, birbirinden ayrılmaz şeyler.Yararları da çok oyun ve oyuncakların.Beceri kazanma, yaratıcılığı geliştirme,eşyaları-çevreyi tanıma, işbirliği ve yardımlaşma ve bütün bunlardan zevk alma... Başarıyı da, yenilgiyi de öğrenme, kabul etme.Enerji harcama, oyalanma, öfke dindirme. Bu nedenle, çocuğu sebepsiz yere sevdiği oyunlardan ve oyuncaklarından mahrum etmemeli.Çünkü, üzülür, kızar hatta darılır, kinlenir.
Sportif oyunlarla kaslarını geliştirme, resim, müzik gibi sanatsal yetenekleri varsa, bulup ortaya çıkarma. Bu yetenekler, ne kadar erken bilinirse, o kadar iyi.Bu yüzden okul öncesi eğitim kurumları, çok yararlı.Ama, ülkemizde bu kurumlar, sayıca çok az, kimileri yetersiz ve herkes de açık değil.
Okullarımızda hala ezberci, bilgi hamallığı olan çağdışı, yanlış bir eğitim sistemi.Bu sistem, düşünme, okuma, araştırma ve sorgulamadan uzak, kötü, eski, modası geçmiş bir sistem.Oysaki çocuk; özgürce, çok yönlü düşünmeli, sorgulamalı, araştırmalı, tartışmalı, düşündüğünü söylemeli ve böylece geniş bir dünya görüşü kazanmalı.Böyle yetişen çocuklarımız ve gençlerimiz, çağa ayak uydurur, ülkeyi ileriye götürür.Aksi halde, uygar ülkelerle aramızdaki mesafe bir türlü kapatılamaz.Bunu böyle anlayalım ve eğitim sistemimizi çağa uygun şekle getirelim.Çünkü yararı hepimize...
Makale Yazısı-
ÇOCUK VE EĞİTİMİ
Yazar Gülhan Slem - Mesaj Gönder
Yorum yazarak 5 Ocak Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan 5 Ocak Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler 5 Ocak Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı 5 Ocak Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak 5 Ocak Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan 5 Ocak Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler 5 Ocak Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı 5 Ocak Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.